20 Haziran 2011 Pazartesi

Esaslı bir soru: "Karneleriniz-Belgeleriniz Nerede"

KARNELERİNİZ-BELGELERİNİZ NEREDE?


Dışarıdaki işlerimi halletmiş eve geliyordum. Hiçbir sıradanlık yoktu.Yol aynıydı.Cadde aynı,güzergah aynıydı.Köşedeki market aynı,kahvede zamanlarını boşa geçiren ağabeyler aynı ağabeylerdi.Ama bir dakika küçük de olsa farklılık vardı galiba ; kapı önünde top oynayan çocukların sayısı biraz daha fazlaydı. Vazgeçiyorum tespitimden; yaz ayındayız ,tatildeyiz evde duramayan çocuklar nerede duracaklardı?Hepsi de mahallemizin çocuklarıydı ve tanıyordum top peşinde koşan çocukları. Tam bizim kapıya yaklaşmış ve “ evet Melih Efendi, her şey yerli yerinde,her şey olağan halinde …” diye başlayan cümleyi kendi kendime söylemeye başlamıştım ki o da neydi? Evet yanılmıyordum, gözlerim yanıltmıyordu beni…
Evimizin önündeki ağacın dibinde 1 adet Teşekkür Belgesi, 1 Adette Başarı Belgesi bulunuyordu.Kırış,kırış olmuşlar ve ağacın dibine atılmışlardı. Evet yanlış okumadınız geçtiğimiz hafta Cuma günü 16 milyon öğrenciye verilen karnelerin yanında başarılı öğrencilere verilen teşekkür belgesi ve okul idaresinin uygun bulduğu öğrencilere verilen başarı belgesi bizim kapının önündeki ağacın dibindeydi!
Şimdi, “Melih abartma belki bu belgeler bir öğrencimizin zevkle,neşeyle aldığı belgelerdi” tarzında vaziyeti kurtarıcı iyi niyetli bir açıklama yapabilir ve şöyle devam edebilirsiniz: bu zeki öğrenci kardeşimiz bu belgeleri pencerenin yanındaki sehpanın üzerine koymuş olabilir. Ve havalar sıcak olduğundan ev sakinleri pencereyi açabilir.Pencerenin açık olmasını fırsat bilen,zalim rüzgarda esip bütün senenin emeklerine tekabül eden güzelim belgeleri uçurup sizin kapının önündeki ağacın altına fırlatıp atmış olabilir.
Tamamen iyi niyetle dolu bir tahmin ama maalesef ki geçerliliği yok…
Öğrencilerin artık notlarına her an internetten bakabildiği,karnenin kağıt parçasından öteye gitmeye bir dönemde yaşıyoruz artık. Yeni nesil öğrenci neden umursasın ki bu kağıt parçasını? Ona göre karne bir kağıt parçası ve yanında verilen Takdir,Teşekkür,Onur Belgesi,Başarı Belgesi gibi kağıt parçaları da birer eşantiyondan ibaret.
Bireyi başarıya götüren en önemli unsur bireyin başarılı olduğu takdirde alacağı ödüldür. Ve bu ödül bireyin daha sonraki başarılarına da katkı sağlayacaktır.
Neden böyle oldu acaba? 1.sınıftayken karnelerine kurdeleler takıp, şeffaf dosyalarda saklayan nesil nerede şimdi? Özen nerede? Titizlik nerede? Bu sorulara cevap bulduğumuzda kocaman sorunlarımız için de bir nebze de olsun çözüm önerileri bulacağımız kanaatindeyim.
Sıradan eve varma yolculuğumun son adında büyük bir olağanüstülükle karşılaştım böylece…

Durup,düşündüm.Düşündüm… Evet evet kesinlikle tüm eğitim sorunlarımıza cevaplar buradaydı.
Kıymetli okuyucu bitirirken sormadan edemeyeceğim: “ Sizin karneleriniz-belgeleriniz nerede ? “

17 Haziran 2011 Cuma

Sosyal Okul Projesi...







2010-2011 EĞİTİM ve ÖĞRETİM YILI DEĞERLENDİRMESİ-1 (Toplantı Masası ve Değerli Destekçiler…)
“ Aslında her kapanış bir sonraki güne açılan yeni penceredir. Tıpkı gecenin en karanlık vaktinin güneşin doğuşuna en yakın zaman dilimi olduğu gibi her kapanış ve her son da yeniden yeni heyecanlarla,yeni umutlarla yeni filizlenmelerle başlamanın adıdır.Bu bir müjdedir insanoğluna… Yeni vakitlerin,yeni kazanımların doğduğunun ve yaşanacağının müjdesi…
Bizler eskittiğimiz yılları sadece geçmişimizi oluşturan iyi-kötü anılar olarak görmüyoruz. Bizler tamamladığımız her seneyi ömür takviminden kopan kayıp bir yaprak olarak görmüyoruz.Bizler nihayete erdirdiğimiz her seneyi ,her eğitim öğretim dönemini yeni kazanımlar yeni bilgiler edindiğimiz yıllar olarak görüyoruz…” ( Bilinmeyen bir zamanda bilinmeyen bir yerde,bilinmeyen bir programı sunan ; meçhul sunucunun misafirleri selamlama konuşmasından bir kesit…!)

Güzel ülkemizin, güzel 16 Milyon öğrencisi bugün karnelerini alarak eğitim maratonuna bir süreliğine ara verdi.Evet bugün itibariyle 2010-2011 Eğitim ve Öğretim yılını tamamlamış bulunuyoruz. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki 11 yıllık öğrencilik hayatımın en farklı,en hareketli ve en heyecan dolu senesi bu öğretim ve eğitim dönemiydi… Geçen bu seneyi, sizlere en başından başlayarak anlatmaya çalışacağım. Bir yazıya konu olamayacak kadar uzun bir bahiste yolculuk yapacağımızdan olayları parça parça anlatacağım. Lakin ilk olarak bu yazıda; bugüne ve yıl içerisinde her türlü destekte bulunan kıymetli Hocalarımdan,büyüklerimden ve dostlarımdan bahsetmek istiyorum.
“Sosyal” ve “Okul” kelimeleri zihnimde yan yana nasıl geldi bilmiyorum. Bu çalışmanın adı “SOSYAL OKUL PROJESİ” olsun dediğim demi şuan hatırlayamıyorum.İsmi bu olsun dediğim de nasıl bir ruh hali içindeydim inanın onu da hatırlamıyorum. Ama hatırladığım ve hiç unutmadığım birkaç soru ve cevabı var. İşte zihnimde sürekli tur atan birkaç soru: “Bu çalışmanın amacı nedir?”, “Kimler için Sosyal Okul?” ve “ Neden Sosyal Okul?”. Ve tabi ki bu soruların cevaplar.
Her şey bir toplantı masasında başladı aslında… Sosyal Okulu hedef kitlesine ilk defa o masada tanıttım. İlk toplantı denememizi bu masada yapmıştık. ( ! dikkat buyurursanız toplantı demiyorum , çünkü o gün toplantı değil de “ Toplantı yapsak nasıl olur acaba?” sorusuna daha çok cevap aramış ve bir denemeden ibaret olmuştu toplanmamız…  ) Bayrampaşalı gençlerin kariyerlerine,yarınlarına katkı sağlayan “Kariyer Atölyesi-Genç Girişimcilik” başlıklı seminer dizisini organize ederken değerli paydaşımız Düşün Taşın Derneğinin kıymetli yetkilileriyle bu masada toplantı yapmıştık. Her şey bu masa başında oldu yani… Ve bugün ilk toplantı denemesini yaptığımız,ilk hayal paylaşımında bulunduğum o toplantı masasına tam da bir eğitim ve öğretim döneminin sonrasında bu sefer yaptığımız etkinlikleri ve senemizi değerlendirmek için oturduk.
Bu paragrafı yanlarına gelen genç birinin fikirlerine değer verip dinleyen, anlattığı hayallere inanan , “ Öğrencilerin gelişmesine katkı sağlamak için öğrenciler tarafından yapılacak ve yapılacak işin organizasyonunda yalnızca öğrencilerin görev alacağı etkinlikler” modeline destek veren Düşün Taşın Derneğinin kıymetli üyelerine başta Selim Savuş Ağabey olmak üzere her biri birbirinden kıymetli dernek üyelerine farklı bu seneye farklı katkılarda bulunduklarından dolayı teşekkür ediyorum.
Bu sene Öğrenci Meclisinin farklı bir mantık üzerine çalışmasına destek veren Tuna Lisesi’nin Kıymetli Müdür Yardımcısı Serdar Esen Hocama teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Farklı seneye katkılarda bulunan ve Tuna Lisesinde – Bayrampaşa genelinde önümüzdeki sene de çalışmalarda bulunacak , bu işi çok daha ileriye götürecek ,daha çok öğrenciye fayda sağlayacak çalışmaların içerisinde yer alacak Tuna Lisemizin değerli Felsefe Öğretmeni sayın Fatma Yeşiltaş ve Rehber Öğretmeni sayın Pınar Kara Hocalarıma katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.
Ve tabi ki Sosyal Okul Proje Ekibi üyeleri…
Sündüs Özer,Ferhat Kahraman,M.Kemal Akkaya,Ekrem Aydın ve Fatih Külahçı … Sizler bu çalışmaya en çok inanan,en çok değer veren en çok katkı sağlayan kişilersiniz… Hepinize bir kez daha ayrı ayrı teşekkür ediyor emeklerinizin,alın terinizin birilerinin bir şeyleri öğrenmesine vesile olduğunu bilmenizi isterim…