21 Ekim 2012 Pazar

SONRA BAHSİ yahut SONRANIN HİÇLİĞİ

başlık yarın...

Bayramdan sonra işlerimi yoluna koymaya başlayacağım.
Şu tatili bir geçireyim bütün olumsuzluklarıma veda edeceğim.
Bir iki gün geçsin her şeyi anlatacağım.
Yeni haftaya süper bir başlangıç yapacağım.
Planlarımı yaptım, ay başından itibaren  durmadan çalışacağım.
*
   Yarım kalan işleri tamamlamak, geçmişimizde düzinelerce  tamamlanmamış eylem yerine arkamızı rahatlıkla yaslayabileceğimiz “bitmiş” işler silsilesi görmek ve rahatlamak istiyoruz. Yarımları tamamlayarak  yeni yollarda yürümek ortak hedefimiz. Artık adına tembellik mi desek yoksa rahatlığımızdan mı hep başlamak isteriz ama bir türlü başlayamayız.  Noksanların icabına bakmak gayelerimiz de hep birer niyetten öteye geçemez.
*
  Öğrenci  ders çalışmak ister.  Plan üstüne plan yapar. Kalemi eline alıp kitabı açıp kapıyı kapatıp bir türlü başlayamaz.
*
  Bir başlasam, ilk adımı bir atsam neler yapacağım da işte…
*
   Sözlerimiz de yarımdır. Heyecanlarımız, tepkilerimiz ve hislerimiz gibi… İçimizde isyan çıkarken, kalbimiz  firar etmenin hesaplarını yaparken biz susarız. Sonra deriz, az zaman geçsin ortalık durulsun taşlar yerine otursun deriz. “Köprünün altından sular aksın” çözüm yolumuz olurken debisi yüksek sularda boğulmayı “sonraya” tercih ederiz. Sonra müdahale etmek sonra konuşmak üzere;  haksızlığa susarız, yanlışa el kaldırmayız, uykusuz geceleri yeğleriz, dertli dolaşmayı yaşam biçimi ediniriz.
*
  “Sonranın” bizi rahatlatıcı etkisi nereden geliyor bilemiyorum. Ama bir uyuşturuculuğu var bu kelimenin.  Geçici bir rahatlatma etkisine sahip sonra. Sanki “sonra” değince sonrası mevzu bahis eylemin vuku bulduğu gözümüzün önünde tasavvur ediyor.
*
    Yüzdesi  ne kadardır bilmiyorum ama “sonraya” bırakılanın akıbeti aşağı yukarı bellidir. Nasıl artık yapmayacağımız eylemlere “inşallah “ demeyi alışkanlık haline getirdiysek  “sonra” da yarım kalmış veyahut yapılmayacak işler klasörünün adı haline gelmiş.
*
 Sonra efsunlu… Bundan olsa gerek “sonralarımız” hiçlik içerisinde varlığını sürdürüp gidiyor.
*
   Konuşmalarını erteleyen, konuş samimice şimdi konuş.
   Öğrenci kardeş şimdi… Sonra olmayacak, bilesin!
   İşadamı görüşmeler bugün olmalı. Mesai bitmeden ,hemen!
 *
   Nefes alan her nefislinin bir işi vardır. Hayırlı işleri ertelemeyelim.  İlla “sonrasız” olmaz diyorsanız kötülükleri  “sonraya” havale edebiliriz. Sonrası hiç çünkü.
*
 Sonrası yok bu işin, sonra bahsi bu kadar!




19 Eylül 2012 Çarşamba

YENİDEN, İYİ NEDEN!



  Konuştun, yoruldun. Koştun, yoruldun. 

Hayal ettin, yoruldun. Takvim yapraklarını kopardın birer birer, yoruldun. 
Soytarıları izledin, yoruldun. 
İnsanların konuşmalarına kulak misafiri oldun, yoruldun. 
    
     Aşık oldun, yine yoruldun.
Ağladın, yoruldun. Yorulmaktan bile yoruldun. 

Çünkü hep kaybediyordun. Unutulan, altı değil üstü çizilen hep sen oluyordun.

Tebessüm ettin bir dinçlik hissettin. Yorulmadın. İnadına tebessüm... 
"Dur bir dakika, yeniden başlayayım her şeye" dedin bir başka oldun. İnadına yeniden, yeniden... 
Dinlen bir parkta... Yürü tanınmadığın mahallelerde... Yürü bilmediğin mekanlara doğru... 
 Tebessüm et... 
Sonra yeniden başlayacağını haykır ve başla... Hayata, koşturmacaya ve yarışa... 

8 Mayıs 2012 Salı

REÇETE!




Gözlerini kapat.Arkana yaslan.Sıkıntıları,hayal kırıklıklarını,testleri,deneme sınavlarını,bekleyişleri,türküleri,


şiirleri,içinde birikmiş cümleleri,işgalleri,sınırları;onları da al arkana yaslan.Sonum ne olacak diye düşünme.Çaresizim diye sızlanma.
Karanlıklar içinde bir mum bekleyip duruyorsun.Bir ışık,bir ses,bir dokunuş alıp götürecek seni bu şehirden,bu girdaptan... Gelecek o SİMURG ve uçuracak seni özgürlüğe. Bağımlı olmaktan kurtulacaksın;telefonlar,bilgisayarlar,televizyonlar hepsine küs,hepsine nefretle bak!
Birini bekliyorsun,biliyorum.Ama gelmeyecek.
Bir el bekliyorsun,biliyorum.Kimse elini uzatmayacak sana.
Seni düşünmelerini istiyorsun,biliyorum.Hiçbir fani seni dikkate almayacak.
Şuan bana kızıyorsun.İstemediklerini haykırdığım için.Sana yine de bir iyilik yapayım ve bir reçete yazayım.Al şunu ve haykır,bekle,yardım gelecek.
  "TAM DA VARLIĞIMIZIN BİR BUZ KESİĞİ YANDIĞI,BU VAKİTLERDE,TAM DA MAKİNELER RUHUMUZU ÇEKİP ALMAK İÇİN TIRNAKLARINI GEÇİRMİŞKEN GÖZBEBEKLERİMİZE,TAM DA KAPKARA BİR DUMAN EVLERİMİZE SIZIP KİTAPLARIMIZA BULAŞACAKKEN EVİNE DÖNDÜK YÜZÜMÜZÜ.
  Varlığımızı,onurumuzu,geleceğimizi,umutlarımızı yeniden dirilt!Ellerimizi tut.Ellerimizde derman kalmadı.Biz bıraksak da sen tut.Bizi kendimize bile bırakma Rabbimiz!" (TARIK TUFAN-BİR ADAM GİRDİ ŞEHRE KOŞARAK syf117)